-
1 mide kapısı
n. pylorus -
2 mide
mide ağrısı Magenschmerzen m/pl;mide bozukluğu Magenverstimmung f;mide(sini) bulandırmak (jemandem) Übelkeit verursachen; fig (jemandem) zuwider sein; bedrücken A; belästigen;mide ekşimesi Sodbrennen n;mide fesadına uğramak sich (D) gehörig den Magen verderben;mide kapısı ANAT Pförtner m, Magenausgang m;midesi almamak nicht vertragen können;midesi ekşimek sich (D) den Magen verdorben haben; Sodbrennen haben;mideye oturmak Speise jemandem schwer im Magen liegen -
3 mide
желу́док (м)* * *анат.желу́докmide ağzı — входно́е отве́рстие желу́дка
mide kapısı —привратник
mide suyu — физиол. желу́дочный сок
mide ülkeri — мед. я́зва желу́дка
••- mide bulandırmak
- mide fesadı
- mide fesadına uğramak
- midesi kaldırmamak
- midesi almamak
- midesi götürmemek
- midesi kazınmak
- midesi ezilmek
- mideye oturmak
- midesi yanmak
- midesi ekşimek
- midesi kaynamak
См. также в других словарях:
mide kapısı — is., anat. Midenin onikiparmak bağırsağına açılan alt ucu … Çağatay Osmanlı Sözlük
mide — anat., Ar. miˁde 1) Omurgalılarda, sindirim sisteminin, yemek borusu ile onikiparmak bağırsağı arasında besinlerin sindirime hazır duruma getirildiği omurgasız hayvanlarda sindirim kanalının bu bölgeye karşılık olan parçası 2) mec. Karın, karın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEVVAB-I Mİ'DE — Mide kapısı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kapı — is. 1) Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı 2) Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı. S. F. Abasıyanık 3) Tavla oyununda iki pul üst üste… … Çağatay Osmanlı Sözlük
taşlık — sf., ğı 1) Taşı bol, taşlı (yer) Atları erlerden birine bıraktılar, inişli yokuşlu taşlık bir keçi yolundan yürüdüler. R. H. Karay 2) is. Taşla döşenmiş avlu, sofa, merdiven altı vb Sokak kapısı vuruldu. Taşlıkta kadın sesleri duyuldu. M. Ş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük